Muhteşem Yüzyıl Canlı izle – Star TV Canlı Yayını

Star TV canlı yayınını Star TV resmi sitesi üzerinden izlemek için buraya tıklayınız.

MUHTEŞEM YÜZYIL 44. BÖLÜM FRAGMANI

Muhteşem Yüzyıl 44. Bölüm Fragmanı (25 Ocak Fragmanı) izlemeniz için hazır!
 İyi seyirler.

MUHTEŞEM YÜZYIL 44. BÖLÜM İZLE 25 OCAK

Muhteşem Yüzyıl 44. Bölüm Yayınlandı!
 ⇓
 Muhteşem Yüzyıl dizisinin 44. Bölümünü izlemek için tıklayınız.

 (Bölümü izledikten sonra yorumlarınızı bizlerle paylaşmayı unutmayın.)

Ayaz Paşa Kimdir Ayaz Paşa Kim Ayaz Paşa Biyografisi Ayaz Paşa Hayatı


Ayas Paşa Kimdir? (Ayas Mehmet Paşa)
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Pargalı İbrahim Paşanın idam edilmesinden sonra vezir-i azamlık (sadrazamlık) görevini yerine getirmiş Ayas paşa hakkında bilgi.
1482 Avlonya doğumludur. 1539 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Kanuni Sultan Süleyman dönemi sadrazamlarındandır.
II. Beyazıt döneminde saraya alınmış ve Enderun’da yetiştirilmiştir. İlk seferi olan Çaldıran Seferine Yeniçeri Ağası rütbesi ile Yavuz Sultan Selim ile birlikte katılmıştır. Sadrazam Sinan Paşa’nın yanında Dulkadiroğlu Alaüddeve’ye karşı savaşmıştır. Yeniçeri Ağası olarak katıldığı Mısır Seferinde Lazkiye’nin anahtarını Yavuz Sultan Selim’e bizzat kendisi sunmuştur. Ridaniye Savaşı’nın ardından Kahire’nin ele geçirilmesi ile görevlendirilen komutanlar arasında yer almıştır.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Anadolu Beylerbeyliğini korudu. Şam Valisi oldu. Rodos Seferi sırasında Rumeli beylerbeyiydi. Pargalı İbrahim Paşa, Mısır’da ki isyanı bastırmak ve işleri düzene sokmak için gittiğinde sadarat kaymakamlığı görevinde bulundu.
1526′da gerçekleştirilen Macaristan Seferine üçüncü vezir, 1532′de ki Alman Seferi ile İrakeyn Seferine de ikinci vezir olarak iştirak etmiştir. 15 Mart 1536′da Pargalı Makbul İbrahim paşa’nın idam edilmesinden sonra sadrazamlık görevine getirildi. Bu görevi sırasında Arnavutluk, Korfu ve Boğdan seferlerine katıldı. Kanuni Sultan Süleyman ile çıktığı Avlonya Seferinde Barbaros hayrettin paşayı İtalya kıyılarına saldırı görevini kendisini vermiştir.
Ayas Paşa daha sonra Korfu üzerine düzenlenen seferde Venediklilerden bu adayı alamasa dahi Arnavutluk’ta bulunan Delvina Sancağı ele geçirilmiştir. 1538 yılındaki Boğdan seferine Kanuni Sultan Süleyman il birlikte katılmıştır. Yaş ve Suçeva kentlerinin zaptedilmesinde büyük katkıları olmuştur. İstanbul’da 1539 senesinde başgösteren veba salgınında hastalanarak vefat etmiştir. Eyüp’te bulunan mezarını bizzat Koca Mimar Sinan yapmıştır



Tags: Ayaz Paşa Kanuni Sultan Süleyman, Ayaz Paşa Kim, Ayaz Paşa Kimdir Ayaz Paşa Kim Ayaz Paşa Biyografisi Ayaz Paşa Hayatı, Ayaz Paşa Osmanlı İmparatorluğu., Ayaz Paşa Yaşamı, Ayaz Paşa'nın Hayatı, Ayaz Paşa'nın Yaşamı

Malkoçoğlu Kimdir Malkoçoğlu Kim Malkoçoğlu Ne Zaman Yaşadı Malkoçoğlu Ailesi


Malkoçoğlu Kimdir 
Malkoçoğulları ailesi bir kaç yüzyıl boyunca Osmanlı devletine bir çok akıncı komutanı kazandırmış soylu bir Türk ailesidir.  Bu yüzden Osmanlı tarihinde adı geçen bir çokMalkoçoğlu var.
Malkoçoğulları adı Malkoç Bey olan ve 1. Murat ve Yıldırım Bayezıt zamanında Balkan ülkelerine yapılan akınlarda görev yapmış, Amasya kökenli bir akıncı beyinin soyundan gelen aile mensuplarına verilen addır. Malkoçoğulları 14. – 15. ve 16. yüzyıllarda Fatih Sultan Mehmet ve II. Bayezid devirlerinde yaşamış ve özellikle Rumeli’de yaptıkları başarılı akınlarla tanınmışlardır.


Malkoçoğlu Bali Paşa 16. Yüzyıl başlarında yaşamış Kanuni Sultan Süleyman’la Macaristan’daki savaşlara katılmıştır.
Malkoçoğlu Bali Bey
Peki en tanınmış olanı resimli romanlara çıkanı- Cüneyt Arkın’ ın filimlerde canlandırdığıMalkoçoğlu kimdir derseniz o da gerçek biri ve tek bir kişi. Böyle karakterler genellikle bir kaç kişiden alıntı yapılarak oluşturulur malum. Hele bir çok akıncı komutanı çıkarmış Malkoçoğlu ailesinde bu kişilerin birbiri ile karıştırılması çok normal.
Ama bizim bildiğimiz adı efsaneye çıkmış olan Malkoçoğlu gerçekte Malkoçoğlu Bali bey dir.
Fatih döneminin son yılları ile 2. Beyazıt döneminde adı geçer. Bir çok başarı kazanmıştı. İşkodra seferine katılmış- Venedik üzerine yapılan büyük akını yönetmiş- Boğdan’ a akın yapmış- ayaklanan Eflak voyvodası üzerine gönderilen kuvvetlere komuta etmiş- Akkerman kalesine saldıran Boğdan hükümdarını püskürtmüş-Polonya üzerine büyük akınlar gerçekleştirmiştir.
Malkoçoğlu Bali Paşa (Kanuni Sultan Süleyman Döneminde Yaşayan)
Malkoçoğlu Bali Bey’i yine aynı aileden olup Kanuni Süleyman zamanında yaşamış olanMalkoçoğlu Bali paşa ile karıştırmayın. Adları aynı ama biri bey diğeri paşa yaşadıkları dönemlerde farklı. Buna dikkat edin.
Malkoçoğlu Bali Paşa 16. Yüzyıl başlarında yaşamış Kanuni Sultan Süleyman’la Macaristan’daki savaşlara katılmış bir kahramandır. Belgrad’ın fethinden sonra oraya muhafız olmuştur. Daha sonra Budin valisi olan Balı Paşa, 1543 yılında Budin’de ölmüştür.
Bilinen Malkoçoğlu Beyleri akrabalık bağına göre şu şekildedir.
Konu başlıkları
1 Malkoç Bey
2 Malkoçoğlu Mustafa Bey
3 Malkoçoğlu Mehmet Bey
4 Malkoçoğlu Bali Bey
5 Malkoçoğlu Ali Bey
6 Malkoçoğlu Turali Bey
7 Malkoçoğlu Damat Yahya Paşa
8 Yahyapaşazade Malkoçoğlu Bali Bey
9 Yahyapaşazade Malkoçoğlu Mehmet Bey
10 Gazi Kızan Mehmet Paşa
11 Yahyapaşazade Malkoçoğlu Ahmet Bey
12 Şifalı Arslan Paşa
13 Derviş Bey
14 Yavuz Ali Paşa
Sultan I. Murat ve Yıldırım Beyazid zamanının komutanlarındandır. 1389 yılında 1.Kosova savaşında sağ cenah okçu kumandanı olarak savaşmış bu savaşta oğlu Mustafa bey de sol cenah okçu kumandanı olarak görev yapmıştır. Tarih sayfalarında bu savaşta adı Hamidoğlu Malkoç olarak geçmiş olan Malkoç beyin Hamidoğulları Beyliğinin komutanlarından olduğu Hamidoğullarının Osmanlı devletine ilhakıyla Osmanlı devletine hizmete devam eden beylerden olduğu düşünülmektedir.1396 yılında Niğbolu savaşında Osmanlı ordusunun sol kanadında komutan olarak görev yapmıştır. Malkoç Beyin türbesi şu an Bulgaristan sınırları içerisinde bulunan Burya’ dadır (eski adıyla Malkoçova). Malkoç Bey’in Malkoçoğlu Mustafa Bey ve Malkoçoğlu Mehmet Bey adlarında bilinen iki oğlu vardır.
Malkoçoğlu Mustafa Bey 
Malkoç Bey’in oğludur. İlk olarak 1389 yılında 1.Kosova savaşında babası Malkoç beyin sağ cenahta savaştığı orduda, sol cenah okçu komutanı olarak görev yaparak adını duyurmuştur.Timur’un Anadolu’yu işgali sırasında Sivas kalesi komutanıdır. 1400 yılında Timur’un Sivası kuşatmasında 3.000 kişiyle 200.000 kişilik Timur ordusuna karşı kaleyi 18 gün yiğitçe savunan Mustafa Bey açlık ve susuzluğa dayanamayıp Timur’un canlarının bağışlanacağı vaadi üzerine kaleyi teslim etmiştir. Fakat Timur sözünde durmayıp kale teslim edildikten sonra bütün askerlerle beraber Malkoçoğlu Mustafa Bey’i de şehit etmiştir.
Malkoçoğlu Mehmet Bey 
Malkoç Bey’in oğludur. Rumeli’nin fethinde babası Malkoç Bey ile beraber görev yaptığı düşünülmektedir. Türbesi Gebze’de olup 1385 yılında vefat ettiği bilinmektedir. Türbesi babası Malkoç Bey tarafından yapılmıştır. Genç yaşta babasından önce vefat etmiştir.
Malkoçoğlu Bali Bey  
Fatih Sultan Mehmet Han’ın kurdurmuş olduğu, Enderun-ı Hümayün adlı Saray Üniversitesinde yetişen meşhur akıncı beyi. Sultan İkinci Bayezid Han devrinde Silistre Beylerbeyliği yaptı. Fevkalade cesur, sadık ve kabiliyetli bir kumandandı. Pek çok ve büyük hizmetlerde bulundu.Kendisi Silistre Beylerbeyi bulunduğu sıralarda isyan eden Eflak Voyvodasına karşı gönderilen Osmanlı ordusunda yararlıklar gösterdi. Yine aynı beylerbeyliği sırasında Macaristanda ordu sevkederek Varadin Kalesi ile diğer pek çok yeri zaptetti. Daha sonra Prut Nehrini geçerek Akkerman Kalesini ele geçirmek isteyen Buğdan Voyvodasını ordusu ile hezimete uğrattı. 1498 yılında 40.000 kişilik ordusu ile Lehistan üzerine akınlar yaparak Varşova şehrine kadar uzanmış ve büyük bir zafer kazanmıştı. Bu akınları sırasında tam 10.000 esir ve pek çok harb ganimeti ile dönmüştü. Bu ganimet ve esirlerden bir kısmını seçerek, Kethüdası Mustafa Bey ile Sultan İkinci Bayezid Hana gönderdi. Oğulları Ali ve Tur Ali Beyler de kendisi gibi cesur, silahşör ve kahraman idiler. Büyük oğlu Ali Bey, Sofya Sancakbeyliği yaptı. Küçük oğlu Tur Ali Bey ise, babasından sonra Silistre Sancakbeyliği hizmetinde bulundu. Sinan bey adında bir oğlu da Aydın sancakbeyliği yapmıştır. Hamza bey adındaki küçük oğlu da alaybeyi iken 1501 yılında genç yaşta şehit düşmüştür. Bali Bey 1514 yılında vefat etti.
Malkoçoğlu Ali Bey  
Malkoçoğlu Bali Bey’in oğludur. Sofya sancak beyi olan Ali Bey de kardesi Tur Ali Bey gibi bu muharebede şehît düşmüştür.
Malkoçoğlu Turali Bey  
Malkoçoğlu Bali Bey’in oğludur. Silistre sancakbeyi olarak görev yapmış, 1514 yılında Çaldıran Savaşı’nda bizzat Şah İsmail tarafından şehit edilmiştir.
Malkoçoğlu Damat Yahya Paşa 
1501 yılında II. Beyazıt’ın kızı Hüma Hatunla evlendiğinde Bali Bey adında bir oğlu vardı. II. Beyazıt’ın kızı Hüma Hatun’dan da Malkoçoğlu Ahmet Bey ile Malkoçoğlu Mehmet Bey olmuştur. 1480′de Bosna Beyi, 1481′de Rumeli Beylerbeyi, 1504 yılında Kubbe Veziri oldu ve 1506 yılında vefat etti. Bilinen 3 oğlu [[Malkoçoğlu Bali Bey]] (Silistre beylerbeyi olan Bali Bey en büyükleridir), Malkoçoğlu Mehmet Bey, Malkoçoğlu Ahmet Bey’dir. Bu komutanlardan aynı zamanda Yahyapaşazadeler diye bahsedilir.
Yahyapaşazade Malkoçoğlu Bali Bey 
Malkoçoğlu Yahya Paşa’nın oğludur. Koca Bali Paşa şeklinde de anılır. 1495′de doğmuş olup, Kanuni Sultan Süleyman’ın yaşıtıdır. 2.nci Bayezit’in kızı Aynişah sultanın kızıyla evlidir . Semendire sancakbeyi olmuş, 1521 yılında Belgrad’ın fethinde görev yapmıştır. Daha sonra Belgrad sancakbeyi ve Bosna Beylerbeyi oldu. 1526 yılında Mohaç Savaşı’nda çok üstün başarılar gösterdi. Budin’in (Budapeşte) ikinci beylerbeyi ve Vezir oldu. 1548 yılında vefat etti. Budapeşte’nin en büyük meydanının adı Osmanlıların Budapeşteyi kaybettiği zamana kadar Gazi Bali Paşa Meydanıdır. Mehmet Bey adında bir oğlu vardır.
Yahyapaşazade Malkoçoğlu Mehmet Bey  
Malkoçoğlu Damat Yahya Paşa’nın torunu, Bali Beyin oğludur. Enderunda yetişti. Varat sancakbeyi oldu. 1563 yılında Kanuni’nin Zigetvar seferinde Gyula kalesini fethetmekle görevli Pertev Paşa ile beraber 59 günde kaleyi teslim aldı. Aynı yıl Babofça kalesini fethetti. 1567 yılında Lala Mustafa Paşa ile beraber Yemen’de savaştı. 1570 yılında Kıbrıs’ın fethinde Magosa kuşatmasında vurularak şehit oldu.
Gazi Kızan Mehmet Paşa 
Malkoçoğlu Damat Yahya Paşa’nın oğludur. Gazi Sultanzade Mehmet Paşa şeklinde de geçer. Kanuni Sultan Süleyman’ın halasının oğludur. 1526′da Mohaç alaybeyi, 1527′de Semendire sancakbeyi, ve aynı yıl Belgrad sancakbeyi oldu. 1529′da 1. Viyana Kuşatmasında Bavyera’nın merkezi Regensburg ve Morova’nın başkenti Brünn’ü fiilen zaptetti. Çekoslavakya bölgesini işgal etti. 1530′da Andrea Doria’nın işgal ettiği Mora’daki Koron kalesini geri aldı. Aynı yıl Budin’i kuşatan Alman mareşalini yendi. 1531 yılında Avusturya akınında 15.000 esirle geri geldi. Peç’i Almanlardan geri aldı. 1535′de tekrar Semendire sancakbeyi oldu ve 8 yıl görev yaptı. 1537 yılında Vertizo Savaşı’nda 45.000 kişilik Alman ordusunu imha etti. Bu zaferde kardeşi Yahyapaşazade Malkoçoğlu Ahmet Bey ile oğlu Şifalı Arslan Paşa da vardı. 1538′de Boğdan seferine katıldı. 1541′de Budin seferine katıldı. 1543′de ölen abisi Koca Bali Paşa’nın yerine üçüncü Budin Beylerbeyi oldu. 4.5 yıl görevde kaldı. 1566 yılında Budin’de vefat etti.
Yahyapaşazade Malkoçoğlu Ahmet Bey 
Malkoçoğlu Damat Yahya Paşa’nın oğludur. İnebahtı sancakbeyi olarak bilinir. 1537 yılında Vertizo Savaşı’na katıldı. 1543′de Belgrad sancakbeyi oldu.
Şifalı Arslan Paşa 
Yahyapaşazade Malkoçoğlu Mehmet Bey’in oğulları Arslan Bey ve Derviş Bey olarak bilinmektedir.
Arslan Bey, Şifalı Arslan Paşa şeklinde anılır. 1537 yılında Vertizo Savaşı’na katıldı. 1537′de Pojega sancakbeyi oldu. 1565′de Budin’in ondördüncü beylerbeyi oldu. Kendisi aynı zamanda şairdir. 1566 yılında Sokollu Mehmet Paşa tarafından idam edildi. Ömer Seyfettin’in Kütük adlı hikâyesinde anlattığı Arslan Bey bu kişidir.
Derviş Bey  
Malkoçoğlu Damat Yahya Paşa’nın torunu, Mehmet Bey’in oğludur.
Yavuz Ali Paşa  
Malkoçoğlu soyundan son olarak bilinen kişidir. Çok cesur, fevri ve deli dolu biriydi. 1603 yılına kadar Mısır Beylerbeyliği görevini yaptı. Bu sırada 1603 yılında İstanbul’a çağırıldı ve sadrazamlığa getirildi. İlk iş olarak İran meselesini ele aldı. 1604 yılında Macaristan seferi sırasında Sofya’da rahatsızlandı. Belgrad’a ulaştığında da vefat etmiştir. Mezarı Yozgat’ın Yerköy ilçesindedir.
Tags: Malkoçoğlu Ailesinin Soyu Nereden Geliyor, Malkoçoğlu Kanuni Sultan Süleyman İlişkisi, Malkoçoğlu Kimdir Malkoçoğlu Kim Malkoçoğlu Ne Zaman Yaşadı Malkoçoğlu Ailesi, Malkoçoğlu Neler Yaptı, Malkoçoğlu Tarihi Kişilik, Malkoçoğlu Tarihteki Yeri Malkoçoğlu tarihi Başarısı

Pargalı İbrahim Paşa Nasıl Öldü


Pargalı İbrahim Paşa
Bazı tarihçilerin Venedikli olduğunu iddia ettiği Pargalı, bir Rum olan ve ilk adı bilinmeyen İbrahim, küçük yaşta Türklerin eline esir olarak geçiyor ve sonraki yıllarda “Kanunî Sultan Süleyman” adıyla anılacak olan Şehzade Süleyman’a hediye ediliyor. Yıl 1510…
15 yaşında olan Şehzade Süleyman, kendisiyle aynı yaştaki Pargalı İbrahim’le çok iyi arkadaş oluyor ve kardeş gibi büyüyorlar.
İbrahim büyüdükçe, görenleri hayran bırakan yakışıklı bir delikanlı oluyor ve kölelikten Osmanlı İmparatorluğu Sadrazamlığı’na doğru müthiş serüveni başlıyor.
Peki, Pargalı İbrahim Paşa şanslı mıydı? Hem evet, hem hayır!
Padişah Yavuz Sultan Selim, 22 Eylül 1520’de hayata veda edince 25 yaşındaki Şehzade Süleyman tahta çıktı. Pargalı İbrahim’in şansı iyice açılmış, yıldızı parlamıştı. Çünkü yeni padişahın en yakın arkadaşıydı ve hükümdar ona “Kardeşimden yakınsın” diyordu.
* * *
Pargalı İbrahim, çok iyi keman çalardı. Kemanın tellerini o kadar ustaca kullanırdı ki, dinleyenler hayran kalırdı.
İbrahim’in kemanının tellerine sanki en içten nağmeleriyle şakıyan bülbül konmuş gibiydi. Bu yanık keman sesine Kanunî Sultan Süleyman da hayran olurdu.
Pargalı İbrahim “Paşa” unvanını aldı, Kanuni Sultan Süleyman’ın kız kardeşi Hatice Sultan’la dillere destan bir düğünle evlenerek saraya damat oldu. Kanuni’nin, İbrahim Paşa’ya gösterdiği büyük sevgi, dostlarını bile çatlatıyordu.
Çok akıllı olan Pargalı İbrahim Paşa, 27 Haziran 1523’te, Kanuni tarafından “Sadrazam” yapıldığında henüz 28 yaşındaydı.
* * *
Kölelikten sadrazamlığa (başbakanlığa) yükselmek, muazzam bir olaydır.
Damat İbrahim Paşa artık kendisini padişahla eşit görmeye başlamıştı. Çok önemli işler de başardı… Kazanılan zaferlerde, Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra, ikinci büyük şan onundu… Bazı konularda kendisini padişahtan bile daha yetkili gibi göstermeye ve bu şekilde davranmaya başlamıştı.
O kadar güçlenmişti ki, yabancı devlet adamları bile ondan “Sultan İbrahim” diye söz ediyordu. Pargalı İbrahim Paşa’nın ünü ve serveti hızla büyürken, bir yandan da adım adım acı sona doğru yaklaşıyordu.
* * *
Kanuni Sultan Süleyman, devletin en yüksek makamına çıkardığı Pargalı Damat İbrahim Paşa’nın ölçüyü kaçırdığını düşünmeye başlamıştı.
Padişah bir ramazan akşamı İbrahim Paşa’yı iftara çağırdı. Tatlı bir şekilde uzun uzun sohbet ettiler. Kanuni Sultan Süleyman ona “Bu gece sarayda kal” dedi.
Sadrazam yatmak için, hazırlanan odaya geçti, tatlı bir uykuya daldı.
Aynı anda Cellat Kara Ali oraya girdi, yağlı kemendi onun boynuna doladı. Sadrazam İbrahim Paşa uyandı, bir süre direndi ama faydasız… Cellat Kara Ali çok güçlüydü.
Yan odadaki Padişah, boğuşma seslerini duyuyor ve sonucu bekliyordu.
Sadrazam, son nefesini verdiğinde 41 yaşındaydı. (15 Mart 1536)
Padişahın bir numaralı adamıydı. Saraya damat oldu “Makbul İbrahim Paşa” unvanını aldı, sonra Padişah tarafından boğdurulup “Maktul İbrahim Paşa” oldu. Görkemli hayat acı bitti. 

Tags: damat ibrahim nasıl öldü, damat ibrahim paşa nasıl öldü, pargalı damat ibrahim neden öldürüldü., pargalı damat ibrahim paşa idamı, pargalı damat ibrahim paşa kim öldürdü, pargalı damat ibrahim paşa nasıl öldü, pargalı damat ibrahim paşa neden idam edildi, pargalı ibrahim nasıl öldü, pargalı ibrahim neden öldü, pargalı ibrahim paşa idamı, Pargalı İbrahim Paşa Nasıl Öldü, pargalı ibrahim paşa neden öldü, pargalı ibrahim paşa niye öldürüldü, pargalı ibrahim paşanın idamı, pargalı ibrahim paşayı kim öldürdü

Pargalı Damat İbrahim Paşa Neden İdam Edildi


Pargalı Damat İbrahim Paşa 


Kökeni
Bugün Yunanistan’da kalan Parga yakınlarındaki bir köyde doğdu. Değişik kaynaklarda doğumunda Rum ya da İtalyan kökenli olduğu belirtilmektedir. Babası bir balıkçıydı. (İbrahim Paşa’nın anne ve babasını Sadrazamlığı sırasında İstanbul’a getirttiği kayıtlara geçmiştir.) 6 yaşında korsanlar tarafından kaçırılarak Manisa’da satıldı. Kanuni şehzadeliği sırasında Manisa’da karşılaştığı ve arkadaşlık kurduğu İbrahim’i maiyetine aldı.
Yükselişi

Kanuni’nin maiyetinde idamına kadar geçirdiği yıllar boyunca onun yakın arkadaşı ve danışmanı oldu. Kanuni padişah olduktan sonra onunla birlikte İstanbul’a geldi ve Osmanlı Devletinde Sadrazamlık, Anadalu ve Rumeli Beylerbeylikleri ve Seraskerlik (1528?29-1536) dahil olmak üzere en üst düzeylerde görevlerde bulundu.

Kanuni’nin Padişah olması ile birlikte ilk önce Hasodabaşılık görevine atandı. Ve bu noktadan sonra kendi yetenekleri ve Kanuni ile aralarındaki sıradışı güven ve ilişki sayesinde görülmedik bir hızla yükseldi.
1521′de Belgrad’ın Fethinde görev aldı. 1522′de Rodos seferine katıldı. 1523′te (Çeşitli kaynaklarda 1522 ve 1524 olarak da tarihlenmektedir. E.J. Brill’s first encyclopaedia of Islam, 1913-1936, Volume 2 By Martijn Theodoor Houtsma’ a göre 27 Haziran 1524) sadrazamlığa getirildi. 1524′te Kanuni’nin kızkardeşi Hatice Sultan ile evlendi. Mısır’da asayişi sağlamakla görevlendirildi ve kendisine Mısır Beylerbeyi unvanı verildi. Macaristan seferine katıldı ve Mohaç Savaşının kazanılmasında önemli rol oynadı.
Daha sonra Anadolu’daki Kalenderi isyanlarını bastırmakla görevlendirildi. Anadolu’da aldığı tedbirlerle isyanları sona erdirdi. I. Viyana Kuşatması ile sonuçlanan 2. Macaristan seferine katıldı. Avusturya İmparatorunu Osmanlı Sadrazamına eşit sayan 1533 tarihli İstanbul Antlaşması’nın müzakerelerini yürüttü. Safevilere karşı düzenlenen Irakeyn seferine katıldı. Tebriz’i aldıktan sonra Kanuni’ni kuvvetleri ile birleşti ve Bağdat’ın fethinde görev aldı.
“Pargalı”, “Frenk”, “Damat”, “Makbul ve Maktul” ve hatta “Gavur” lakaplarıyla anılan İbrahim Paşa, çelişkili kaynaklarda 1522 ile 1524 arasında gösterilen Sadrazamlığa getirilişinden 1536′da idam edilene dek bu makamında oturdu.

İktidarı

İbrahim Paşa’nın dönemindeki gücünü ortaya koyacak en önemli veri; Kanuni tarafından Seraskerlik makamına getirildiğinde İmparatorluğun o güne dek dört tuğla simgelenen gücü yedi tuğa çıkarılması ve İbrahim Paşa’nın da altı tuğ taşımaya yetkili kılınmış olmasıdır. Kanuni’den eksiği sadece Hilafet tuğudur. Osmanlı imparatorluğunun o dönemde bilinen dünyayı şekillendiren dominant dış politikasının kontrolü tamamen İbrahim Paşa’nın elindedir. Ayrıca Avusturya Kralı ve Hristiyan dünyasının neredeyse yarısının temsilcisi olan Ferdinand da Avusturya – Osmanlı barış anlaşması sırasında İbrahim Paşa’yı eşiti hatta ağabeyi olarak tanımış ve Osmanlı İmparatorluğu nezdinde temsilcisi olmasını istemiştir. Yani İbrahim Paşa Avusturya İmparatorluğunun da etkili bir ismi haline gelmiştir. Venedik diplomatlarının İbrahim Paşa’ya Kanuni’ye atıfla “Muhteşem İbrahim” dedikleri kayda geçmiştir. Fransa ile yürütülen işbirliğinde önemli rolü vardır.

Gözden düşüşü ve idamı

İbrahim Paşa’nın idamında birkaç faktör etkili oldu. En önemlisi İbrahim Paşa’nın iktidarda ulaştığı güç ve bu gücün yarattığı kişisel hırs ve iktidar sarhoşluğudur. İbrahim Paşa’nın Kral Ferdinant’ın elçilerine söylediği aktarılan şu sözler onun bu hırsını ortaya koyar: “Bu büyük devleti idare eden benim; her ne yaparsam yapılmış olarak kalır; zira bütün kudret benim elimdedir. Memuriyetleri ben veririm, eyaletleri ben tevzi ederim, verdiğim verilmiş ve reddettiğim reddedilmiştir. Büyük padişah bir şey ihsan etmek istediği veya ettiği zaman bile eğer ben onun kararını tasdik etmeyecek olursam gayr-ı vaki gibi kılınır. Çünkü her şey; harb, sulh, servet ve kuvvet benim elimdedir.” Ve İbrahim Paşa’nın Serasker Sultan ünvanını kullanmakta ısrar edişi de bir tür meydan okuma olarak alınmış olabilir.
Bir başka faktör Kanuni’nin eşi Hürrem Sultan ile aralarındaki çekişmedir. Özellikle İbrahim Paşa’nın taht için Kanuni’nin ilk eşinden olan en büyük oğlu Mustafa’yı (Kanuni tarafından 1553′te boğdurularak idam ettirilmiştir.) açıkça destekliyor oluşu ve Kanuni üzerindeki Hürrem Sultan ile yarışan etkisi bu çekişmeyi yaratmıştır. İbrahim Paşa’nın Bağdat’ın Fethinin ardından Defterdar İbrahim Paşa’yı idam ettirmesi ve buna onay veren Kanuni’nin daha sonra duyduğu pişmanlık da İbrahim Paşa’nın gözden düşmesinde etkendir.

Geride Bıraktıkları

13 sene sadrazamlık yapan ve Farsça, Rumca, Sırpça ve İtalyanca bilen İbrahim Paşa, bugün Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılan İbrahim Paşa Sarayından başka, İstanbul Mekke Selanik, Hezergrad (Razgrad) İbrahim Paşa Camii ve Kavala’da Cami, Mescid, Mektep, Medrese Zaviye, Hamam ve Çeşme gibi eserler inşa ettirmiş ve bunlara vakıflar tahsis ettirmiştir. Önemli bir sanat ve özellikle edebiyat hamisidir.

Tags: Damat İbrahim Paşa, Damat İbrahim Paşa Kimdir., Damat İbrahim Paşa'nın İdam Edilme Nedeni, Damat İbrahim Paşa'yı Kim Neden İdam Edildi, Damat İbrahim PaşaYı Hürrem Mi İdam Ettirdi, Pargalı Damat İbrahim Paşa Kimdir, pargalı damat ibrahim paşa neden idam edildi